1. TAROT VE SEMBOLİZME GİRİŞ

Tarot kartlarını okumayı öğrenmek en başlarda biraz korkutucu olabilir ama bunun Tarot ve Şehir Efsaneleri ile hiç ilgisi yok. Tarotun ne demek olduğunu iyi kavramış olan bir tarot okuyucusu lanetlenmekten ya da başına bir takım tekinsiz ve meşum işlerin gelmesinden korkmaz. Onun korkusu daha çok kartların üzerinde ayan beyan duruyor olanı bilgi eksikliği nedeniyle gözden kaçırmakla ilgilidir.

Konu tarot kartlarını okumak olduğunda ben, senaryosunu Stephen King’in yazdığı Rose Red Konağı (2002) adlı mini dizideki Ellen Rimbauer’a dönüşüyorum. Kartlarımla anne – evlat (vice versa) gibi vakit geçirmek, her bir küçük detayın hiç de kendisi gibi küçük olmayan anlamını bilmek, tarot hakkında okumalar yapmak ve öğrendiklerimi paylaşmak çok keyifli, bu sebeple işimin öğrenme, anlama ve anlatma kısmı asla bitmiyor. Örneğin, tarot kartlarındaki en sevdiğim sembol olan Kırmızı Tüy yazısını yazarken o kadar çok şeyi öğrendim ve hatırladım ki, sembollerle ilgili bir yazı dizisi hazırlamaya karar verdim.

Bu yazi dizisini okumayı bitirdiğinizde tarot kartlarının üzerindeki sembolleri daha yakından tanıyor ve kartların anlamlarını daha iyi biliyor olacaksınız. Böylece hem tarot kartlarını okuma beceriniz gelişecek hem de kartlarınızla aranızdaki bağ kuvvetlenecek. Üstelik yalnızca kartları değil doğayı, evreni ve kendinizi de daha iyi okumayı öğrenebileceksiniz.

Tarot ve Sembolizm” yazı dizisini tanıdığım ya da tanımadığım ama tıpkı benim gibi olduklarını bildiğim “tarot kız kardeşlerim” için yazıyorum çünkü kadınların sevdikleri şeyi içlerinden geldiğince yapabilmeleri ve yaparken de bilgilenerek güçlenmeleri beni çok mutlu ediyor.

SEMBOLİZM

Semboller, duyularla ifade edilemeyen bir şeyi belirten somut nesne veya işaretlerdir. “Sembol” kelimesinin etimolojik kökeni Eski Yunancadaki συν, sin (birlikte) ve βολή, voli (atış/atma) kelimelerinin bir araya gelerek oluşturduğu σύμβολον, simvolon yani “birlikte atmak, birlikte birleştirmek” kelimesine dayanır. Kavramsal olarak ise sembol kelimesi, bir şeyin başka bir şeyi temsil etmesi anlamında ilk kez 1590 yılında Edmund Spenser tarafından The Faerie Queene (Peri Kraliçesi) adli şiirinde kullanılmıştır.

Alman filozof Cassirer, sembolü somut olanın yanı sıra zihinsel kurgular olarak da kabul ederek, sembolik hayal gücü ve zekaya yalnızca insanda rastlandığını belirtir. İnsanı “animal symbolicum” (sembolleştiren hayvan) olarak adlandırır ve onu kendi yarattığı sembollerden oluşan bir dünyada yaşayan bir sembol üreticisi olarak tanımlar. Sembolik zekâ ve düşünme, bir nesneye sembolmuş gibi anlamlar yükleme kabiliyetidir. Örneğin, uzay gemilerine çok meraklı bir çocuğun eline geçirdiği tv kumandasına onun bir uzay gemisi olduğu anlamını yüklemesi gibi. (Selam laughtear).

Freud ve Jung’a gore insan zihni, semboller ile düşünmek ve iletişim kurmak üzere donatılmıştır. Peki bizi kuşatan bu semboller nereden gelirler? Jung, kişinin kendi deneyimlerinden oluşan kişisel bilinçaltına ek olarak, kişinin miras aldığı ve evrensel öğeler içeren bir sayk bölgesi daha olduğunu ve sembollerin buradan doğduğunu söyler yani Jung’ a göre semboller kollektif bilinçdışından doğarlar. İnsan sembol ureticisi olma isini kendiliğinden ve bilinçsizce yapar. (bkz. Tarot ve Jungiyen Arketipler).

Semboller insanlık tarihi kadar eskidirler. Mağara duvarlarında gördüğümüz eski çağlara, örnegin paleolitik doneme ait resim ve figürler aslında birer sembol, birer mimesistirler ancak bu dönemde resim ve figürler çoğunlukla birer piktogram ve ideogram niteliğindedir. Piktogram, tek bir kavramı anlatan resimlerdir, örneğin mağara duvarındaki at resmi başkaca bir kavramı değil, atı işaret etmektedir. Piktogramların bir oluş, bir durum, bir duygu anlatmak için bir araya getirilmesineyse ideogram denir, örneğin Mısır hiyeroglifleri birer ideogramdır. Sanatsal faaliyetlerin ve sembollerin üst paleolitik dönemde, piktogram ve ideogramlar aracılığı ile ortaya çıktığı düşünülür.

Ritratto dei coniugi Arnolfini, Jan van Eyck, 1634

Bir sembolün gücü, kendisine yüklenen anlamı aktarabilme kabiliyetine bağlıdır. Sembollerin kendisini oluşturan topluma, o toplumdaki kültürel çeşitliliğe ve coğrafi koşullara göre şekillenen kültürel kodları vardır. Bir toplumda sembolik bir değere sahip olan bir nesne, başka bir toplumda hiçbir anlam ifade etmeyebilir, farklı bir anlama gelebilir ya da yasaklı olabilir.

Sembolizm ya da simgecilik, bir semboller sistemidir, bir şeyi onun sembolü aracılığı ile anlatma vey gösterme biçimidir. Bazı zamanlarda “açıklayıcı, öğretici” bazı zamanlarda ise “gizleyici” bir özelliğe bürünebilmektedir. Bir takım hakikatlerin herkes tarafından anlaşılabilmesi isteniyorsa sembollerin “açıklayıcı” niteliğine başvurulur, böylece bilgi basite indirgenerek herkes tarafından öğrenilebilir hale gelmiş olur. Kadim öğretilerin ya da dini bilgilerin aktarılmasında ise sembolizmin “gizleyici” niteliğinden yararlanmak fayda sağlar çünkü kimi hakikatlerin o hakikatleri öğrenme mertebesine ulaşamamış kimselerden gizlenmesi gerekir. Bunun birkaç sebebi vardır. Örneğin tekamül düzeyi yetersiz, dogmatik kişiler hakikati açıklayan bilge kişilere karşı düşmanca tavırlara girebilirler ya da hakikatin taşıdığı enerji yükü kapasitesi yetersiz olana fazla gelip ona zarar verebilir yahut hakikatler, onları amacına uygun kullanmayan kişiler tarafından kötü niyetlerle kullanılabilir. Bu nedenle ezoterizmde gizli tutulması gereken birçok bilgi, sembollerle anlatılmıştır ki sadece onu anlayabilecek düzeye gelenlerin o bilgiye ulaşması sağlanabilsin.

TAROTTA SEMBOLİZM

“Tarot Nedir?” başlıklı yazıda tarotun birçok sembolden oluşan bir dil, bir bilinçaltı okuma aracı olduğu ifade edilmişti. Sembolik anlamda ise tarot, Platon’un Ruh Kuramı‘na da dayandırılabilen, Budala’nın Yolculuğu‘dur. Tarot destesindeki 22 majör arcana kartının her biri, bu yolculuğun bize deneyimler kazandırarak bizi kendimizin daha iyi bir versiyonuna eriştiren çeşitli safhalarını anlatırlar.

Majör arcana kartlarından başka, bir tarot destesinde 56 adet de minör arcana kartı bulunur. Minör arcanalar değnek, kılıç, kupa ve tılsım sembollerinden oluşan 4 adet 10’lu seri halinde bulunur. Değnek, eril semboldür. Elementi ateştir, eylem, hareket, coşku, ilham, güç ve büyümeyi temsil eder. Kılıç da eril semboldür. Elementi havadır. Adalet, otorite, akıl, iletişim, çatışma ve kimi zaman da şiddetle ilintilidir. Kupa, dişil semboldür. Elementi sudur. Duygusal, ruhani, psişik, sanatkar, yaratıcı yönümüzü ifade eder. Yine, tılsım da dişil semboldür. Elementi topraktır. Koruma, para, kariyer, finans, mülkler, maddiyat ve sağlıkla ilişkilidir.

Bu 10’lu serinin prens, şövalye, kraliçe ve kraldan oluşan 4 adet de “saray kartı” vardır. Prensler toprak elementini temsil eden deneyimsiz öğrencilerdir, dışıl enerjidedirler. Şövalyeler ateş elementini temsil eden tutkulu birer eylemcidirler ve eril enerjidedirler. Kraliçeler şu elementini temsil eden sezgileri kuvvetli, kalp merkezli idrakçilerdir ve dişil enerjidedirler. Krallarsa hava elementini temsil eden, entelektüel, kendinden emin, kontrolcü idarecilerdir ve eril enerjidedirler.

Elementleri ve sembolleri bir arada düşündüğümüzde, örneğin değnek prensi ateşin toprağıdır. Buradan yola çıkarak bir yorumlama yapacak olursak, değnek prensi, ateşin toprağıdır. Pozitif yönüyle, ateş elementine sahip olduğu için etrafına mutluluk saçar, çocuksudur ve doğuştan mizah yeteneği vardır. Coşkulu, güvenilir ve özgüvenlidir. Prens statüsünde olduğu için öğrenmeye açtır ve değnek sembolüyle temsil edildiği için de öğrendiklerini eyleme geçirmeye oldukça meraklıdır. Negatif yönüyle ise, yapısında hava elementi eksik olduğu için eyleme geçme konusunda o kadar sabırsızdır ki düşünmeden adımlar atma ve kendi kendini sabote etme eğilimi vardır. Bu sebeple deneme – yanılma yöntemiyle ders alır ve deneyimlerini bu şekilde kazanmış olur. Bundan başka su elementine sahip olmadığı için, duygularına kapılmamak ya da duygularını göstermemekle kendini çok daha iyi hisseder, romantik ilişkiler onu korkutabilir. Ayrıca sezgileri güçlü değildir.

Saray kartı, daima bir insanı işaret etmek durumunda olmamakla birlikte eğer açılıma göre bir insanı temsil ediyorsa, temsil ettiği kişi danışan, danışanın hakkında soru sorduğu ilgili kişi, danışanın hayatındaki başka biri, danışanın problemini çözebilecek bir başka kişi olabilir. Okuyucu bunun kararını çok iyi düşünerek vermelidir. O halde, minör arcanalar, içinde bulunulan durumun negatif yönünü, içinde bulunulan durumun pozitif yönünü, bir durumu, bir eylemi, bir zamanı da belirtebilir.

Tarotta zaman ve zamanlama konusunu belirlemeye yarayan birden çok teknik vardır. Tarot ve Zaman başlıklı yazıda bu teknikler üzerinde durulacaktır. En basit tekniğe göre, değneklerin mevsimi bahar, kılıçların mevsimi sonbahar, kupaların mevsimi yaz ve tılsımların mevsimi de kıştır.

“Saray kartları” dışında kalan minör arcanalar “pip kartı” olarak adlandırılır. Tarot destesinde, pip kartları ve majör arcanalar rakamlandırılmışlardır. Bu sayede, tarot kartlarını numerolojiden yararlanarak da okuyabilmekteyiz. Tarot açılımlarında tekrarlayan veya ardışık rakamlar ve sayılar, örneğin, o sayının numerolojik anlamını, belirli bir sürümün ne kadar süreceğini ya da bir şeyin başlangıç ya da bitiş zamanını verebilir. Daha fazla bilgi icin Tarot ve Sembolizm – Numeroloji yazisini okuyabilirsiniz.

Tarot kartlarında bitkiler, hayvanlar, gezegenler ve diğer nesneler de önemlidir, bulundukları yere öylesine konmuş değillerdir. Bu sebeple tarot okuyucusu, sosyoloji, psikoloji, astronomi, zooloji gibi dallara ve gelin daha da ilginçleştirelim floriyoloji gibi alt dallara ve hatta bestiary (bestiarum vocabulum) gibi kitaplara meraklı olmalıdır. Bu noktada, Tarot ve Sembolizm – 2. Bitki Sembolizmi ve Tarot ve Sembolizm – 3. Hayvan Sembolizmi adli yazilara bir goz atabilirsiniz.

Tarot kartlarında renklerin de anlamı ve özel bir yeri vardır. Renkler sayesinde danışan ya da ilgili kişi hakkında bilgi çekebilmiş oluruz. Tıpkı rakamlar ve sayılar gibi, tekrarlayan renkler, birbirinin tamamlayıcısı veya karşıtı olan renkler de bize fikir verirler. Bu nedenle bir tarot okuyucusunun renk teorisine de hakim olması gereklidir. Tarot ve Sembolizm – 1. Renk Sembolizmi yazısıyla bu yazının devamını okuyabilir ve daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Okuyucuya not: Bu yazı dizisi için RWS destesi temel alınmıştır.

One thought on “1. TAROT VE SEMBOLİZME GİRİŞ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir